28 Ağustos 2013 Çarşamba
Tarihimizin en kritik eşiğindeyiz
Tarihimizin en kritik eşiğindeyiz
Dışışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Davutoğlu Suudi Arabistan ziyaretinin dönüşünde Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Suudi Arabistanlı yetkililerle yapılan görüşmelerin verimli geçtiğini ifade eden Davutoğlu, “Gerekirse her gün görüşürüz” diye konuştu.
-“EN AKTİF DİPLOMASİYİ BİZ YÜRÜTTÜK”-
Suriye’deki rejime olası askeri müdahaleyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, Türkiye’nin başından beri diplomasi trafiği yürüttüğünü belirterek, “Suriye konusunda bir plan olduğu, Türkiye’nin de bu planda yer alacağı şeklinde” bir algının yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Başından beri Suriye ile ilgili en aktif diplomasiyi Türkiye’nin yürüttüğüne işaret eden Davutoğlu, “Durumun bu hale gelmemesi için.
Beşşar Esad nezdinde en aktif diplomasiyi 10 ay boyunca biz yürüttük. Kimse Esad’la konuşmazken, Buna Rusya ve İran da dahil. Daha sonra Arap Ligi ile birlikte yine en aktif diplomasiyi biz yürüttük. Acaba akan kan nasıl durdurulur diye en aktif diplomasiyi biz yürüttük” açıklamasında bulundu.
Suriye rejiminin insanlık dışı tutumunun devam etmesi halinde hem bölgede hem de Türkiye’de huzur olamayacağını ifade eden Davutoğlu, “O bakımdan ne yapılması gerekiyorsa, sürekli bir istişare halinde, bütün taraflarla istişare halinde, en doğru kararı, en doğru politikayı, en doğru zamanda devreye sokmak için büyük bir çaba gösteriyoruz. Bu çabayı da inşallah en doğru yol haritasıyla neticeye ulaştırmaya kararlıyız. Ortak bir çaba ile bu kan nasıl durdurulur. Kimyasal silah kullanımı nasıl en etkili şekilde cezalandırılır, ki kimse bir daha buna cesaret edemesin onun çabası içindeyiz” diye konuştu.
Kimyasal silahın kullanıldığı gün rejimin, Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarına izin vermesi gerektiğini belirten Davutoğlu, inceleme izni verilmedi sürede delillerin karartıldığını savundu. Suriye’deki rejimin inceleme izni vermemesinin müdahale tartışmalarına yol açtığını kaydeden Davutoğlu, “Onun için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu gece de telefon diplomasisine devam edeceğiz. Bugün ve yarın da sürekli temas halinde, en doğru kararı birlikte almaya çalışacağız. Yoksa alınmış kararı Türkiye uygulayacak değil” diye konuştu.
-“CUMHURİYET TARİHİMİZİN EN KRİTİK EŞİKLERİNDEN BİRİSİ”-
Suriye’ye yapılacak olası müdahale ve Türkiye’nin izleyeceği tutumla ilgili olarak Davutoğlu, “Bütün bu opsiyonlar değerlendiriliyor. Şuanda herhangi bir ‘şu şekilde olacak, sonuçları şöyle olacak’ diye bir spekülasyon doğru değil. Ama bizim için önemli olan Türkiye olarak, sonucunu gördüğümüz, vizyon olarak nereye doğru gittiğini gördüğümüz, bir tutumu benimsemektir. Tekrar bir belirsizliğe, Suriye’yi daha da bataklığa çekecek bir belirsizliğe değil, daha net bir tablonun ortaya çıkacağı bir sonuca doğru gidecek bir yöntemi herkesin benimsemesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Suriye’ye olası bir askeri müdahale ile ilgili ABD’den yapılan açıklamalar, Türkiye’nin bu müdahalede izleyeceği tutum ve yapılacak bir müdahalede sığınmacı sayısında meydana gelebilecek artışla ilgili Davutoğlu, Türkiye’nin son 2,5 yılda izlediği sığınmacı politikasının örnek teşkil ettiğini söyledi. Daha büyük bir mülteci akınının ortaya çıkmaması için büyük bir çaba sarf ettiklerini aktaran Davutoğlu, 4 Eylül’de BM ile Suriye’ye komşu olan ülkelerle özel bir toplantı yapılacağını söyledi.
Bu toplantıda, Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak’ın katılacağı toplantıda mülteci konusu karşısında alınabilecek tedbirlerin tartışılacağını kaydeden Davutoğlu, “Bütün kamuoyumuzu çok soğukkanlı bir şekilde bütün gelişmeleri değerlendirmesi lazım. Aynı zamanda tarihi bir sorumluluk da var üzerimizde. Ülkemizin yanı başında kendi halkına karşı kimyasal silahı barbarca kullanan rejimin varlığı bizatihi risk unsurudur. Biz hiçbir zaman hiçbir yerde, herhangi bir rejimin değişmesi veya indirilmesi için çaba sarf etmedik. Ancak, Suriye’de kendi halkına karşı açıkça suç işleyen rejime karşı da net bir tavır aldık. Burada benzer bir algı oluşturulduğu için söylüyorum; sanki bazı kararlar alınacak ve Türkiye bir şekilde şu veya bu planın parçası olacak gibi algı doğru değil” değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, yakın zamanda Türkiye’nin Suriye konusunda izlediği politikada yalnızlaştığını savunan kişilerin şimdi ise uluslararası koalisyonun alacağı kararlara Türkiye’nin alet olacağı yönünde bir kanaat uyandırmaya çalıştıklarını ifade etti. Muhalefet partilerinin, sivil toplum örgütlerinin ve basının sorumlu davranması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Bu beklide son cumhuriyet tarihimizin en kritik eşiklerinden birisi. Bölgedeki Ortadoğu’daki değişim” ifadesini kullandı.
-“TSK’NIN HER TÜLÜ GÖREVİ EN BAŞARILI ŞEKİLDE ÜSTLENECEĞİ KONUSUNDA KİMSENİN KAYGISI OLMASIN”-
Türkiye’nin 90 yıllarda Balkanlarda izlediği tutumun şimdi Ortadoğu’da da izleneceğini belirten Davutoğlu, kamuoyunu sakin bir şekilde olayları değerlendirmeye davet etti.
“Bugün ucuz politika yapma günü değil” diyen Davutoğlu, “Herkesin Ortadoğu’nun kaderinin şekillendiği bu günlerde, bu aylarda, üzerine düşen sorumluluk içinde davranması büyük bir önem taşıyor” açıklamasında bulundu.
Suriye’deki durumun Libya’daki durumdan farklı olduğunu kaydeden Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye ile uzun bir sınırın bulunduğuna dikkat çekti. Angajman kuralları çerçevesinde Türkiye’nin kendisine yönelebilecek tüm saldırılara karşı gerekli tedbirleri aldığına işaret eden Davutoğlu, “Madem ki güneyimizde 910 kilometrelik alanda o kadar insan öldürülüyor ve bunun bizi etkileme riski var, Türkiye kendi stratejik çıkarları çerçevesinde, ne tedbir alması gerekiyorsa o tedbiri alır. Geçen sene verdiğimiz angajman kuralları gereği silahlı kuvvetlerimiz son derece başarılı bir şekilde bu angajman kurallarını yerine getirmiştir. Düşen her bir top mermisi karşısında muharip güçlerimiz karşı tarafı cezalandırıcı nerden gelmişse kimden gelmişse cezalandırıcı tedbir almıştır. Yani burada terminolojik tartışmaların üzerinden yürümekte bir fayda yok” diye konuştu.
Kimyasal silah kullanılmadan önce de TSK’nın angajman kurallarını yeterince uyguladığını belirten Davutoğlu, “Şimdi daha müteyakkız bir durumdayız. Alınabilecek tedbirleri bütün kurumlarımız gözden geçiriyor. Bütün kritik durumlarda bütün alternatifleri, bütün opsiyonların, bütün alternatiflerin tartışıldığı bir durumdayız. Silahlı kuvvetlerimizin her zaman olduğu gibi hükümetimizin, verdiği yetki çerçevesinde ve Meclisimizden alınan tezkerenin verdiğini yetki çerçevesinde her tülü görevi en başarılı şekilde üstleneceği konusunda kimsenin kaygısı ve şüphesi olmasın. Bundan sonra da inşallah ihtiyaç olmaz, inşallah böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız. Ve inşallah Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ortak bir tavır takınız” diye konuştu .
http://www.gercekgundem.com/?p=563378
REKLAM

