3 Ekim 2013 Perşembe
'Bakanların istifası zorunlu değil'
'Bakanların istifası zorunlu değil'
Bozdağ: "Yasalarımıza göre belediye başkanları ve vekillerin istifası zorunlu değildir.”
Bozdağ, Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikasının yeni hizmet binasının açılışına katıldı.
Tören çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, Demokratikleşme Paketi ile seçim sistemi konularında önerilerde bulunduklarını ve bunların tartışılmasını istediklerini belirterek, “Seçim sitemi sadece bizimle ilgili bir konu değil. Bütün partileri doğrudan etkileyen ve ilgilendiren bir konu. Bugün CHP, MHP ve BDP ‘Dar Bölgeye biz varız’ derse bu tartışma zaten biter, Dar bölge, sıfır barajla biz yolumuza devam edebiliriz. Buna razı değillerse daraltılmış bölge ve yüzde 5 barajla devam edebiliriz, buna razıysalar bunu yapabiliriz. İkisine de razı değillerse o zaman biz bu paketi kamuoyuyla paylaştığımıza göre bunlardan birisinin, Türkiye’nin tartışmalardaki ortak aklına uyarak tercih edeceğiz ve onu TBMM gündemine getireceğiz. Şu anda partiler bu konuda samimi durmuyorlar. Bir yandan baraj kalsın diyorlar, biz de barajı kaldırıyoruz diyoruz, barajın kaldırılmasına yanaşmıyorlar. Baraj düşsün diyorlar, düşürüyoruz, barajın düşürülmesine de yanaşmıyorlar. Kılıçdaroğlu ‘yüzde 3 olursa biz varız’ diyor.
Emin olun biz barajı yüzde 3’e çekmeyi önerseydik, o zaman da ‘1 olursa biz varız’ diyecektir. ‘Yerim dar’ diyen bir kişi pozisyonunda. Yani biz barajı indirdik, hatta sıfır baraj getiriyoruz. Sıfır barajlı dar bölge sistemini öneriyoruz, buyur ona evet deyiver. Bu samimiyetsiz bir yaklaşımdır, milletten kaçan bir yaklaşımdır. Biz milletimizden kaçmıyoruz. Önerdiğimiz sistemler üzerinde farklı görüşler olabilir. Tartışmaya açtık. Bunlardan birini hayata geçireceğiz” diye konuştu.
-“FARKLI DEĞERLENDİRMELER OLUR MU GÖRECEĞİZ”-
Bazı bakanların yerel seçimlerde aday olması durumunda istifa edip etmeyecekleri, nasıl bir formülün uygulanacağına ilişkin soruya Bozdağ, seçim süreci resmen başlamasa da partilerin kendi iç süreçlerini başlattığını hatırlatarak yanıt verdi. Bozdağ, kamu görevlilerinin aday olabilmeleri için istifa şartının olduğuna işaret ederken, “Bizim yasalarımıza göre belediye başkanları ve milletvekillerinin istifası zorunlu değildir” diye konuştu.
Belediye başkanlarının hem aday olup, hem de görevde durabildiğini anlatan Bozdağ, milletvekillerinin de istifa etmeksizin kampanyalarını yürütebileceğini söyledi.
Milletvekillerinin belediye başkanı seçilmesi durumunda mevzuata göre ya başkanlığı ya da milletvekilliğini tercih ettiğini aktaran Bozdağ, daha önce bunun milletvekiliyken belediye başkanı seçilen Melih Gökçek’te uygulamasının görüldüğünü hatırlattı.
Bozdağ, bakanların görevlerinden istifa etmeleri yasal olarak zorunlu olmadığını belirterek, “Ancak seçim kampanyasının yürütülmesi bakımından, başka çalışmalar bakımından farklı değerlendirmeler olur mu? Bunu da zaman içinde göreceğiz” ifadelerini kullandı.
-“ÜNİFORMA GİYECEKLER HARİÇ DİĞERLERİNE İLİŞKİN BİR SERBESTLİK GETİRİLİYOR”-
Bir soru üzerine başörtüsü konusunda “Üniforma giyecekler hariç diğerlerine ilişkin bir serbestlik getiriliyor” diyen Bozdağ, “Üniformayı kimlerin giyeceğine kurumlar karar veriyor. O üniforma olanlar belli zaten. Polis, asker, hakim ve savcılar üniforma giyiyor. Başbakanımızın da açıklaması çok açık. Bu konuyla ilgili kendi iç düzenlemesini kurumlar yapacaktır ama bu konudaki yönetmelik değişikliği, bu alandaki demokratikleşme adımının çerçevesini çok net bir şekilde çizecek. Kurumların bu demokratikleşme adımının istisnası ve kapsamı konusunda bir takdir hakkı burada olmayacaktır. Hakim, savcıların kalemleri var onlar üniforma konusuna dahil değil, avukatlar dahil değil, başbakanımızın açık açıklamaları üzerinden tartışma çıkarmak maharet ister, bizim basınımız bu tartışmayı çıkardı yani” ifadelerini kullandı.
-“DEVLETLE İLK DEFA YÜZYÜZE GELDİLER, BİRBİRLERİYLE DE YÜZLEŞME İMKANI BULDULAR”-
Alevilere yönelik çalışmalarının yürütüldüğü ifade edilen düzenlemelere ilişkin bir soruya ise Bozdağ, şu yanıtı verdi:
“Alevi vatandaşların derdini kendine dert edinmiş bir hükümet var. Türkiye’de ilk defa Alevilerle ilgili çalıştaylar yaptık ve bu çalıştaylar sayesinde ilk defa alevi kardeşlerimizin sorunları ve taleplerine ilişkin bir devlet hafızası oluştu. Devletle ilk defa yüzyüze geldiler, birbirleriyle de yüzleşme imkanı buldular. Alevi vatandaşlarımızla ilgili somut ve samimi adımlar atan hükümet sadece AK Parti hükümetidir. CHP iktidarların Alevilere yönelik acılar yaşanmış yasaklar gelmiştir. Biz bu konuda samimiyiz. Bizim bu konuda samimi olduğumuzu Alevi kardeşlerimiz biliyor. Bundan sonra da yeni adımlar atılması hususunda Başbakanımızın talimatı çerçevesinde çalışmalar vardır. Bu çalışmaların nihayetlenmesi sonucunda yeni adımların neler olacağını Türkiye kamuoyuyla paylaşacağız.”
-“DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİYLE ÇATIŞAN BİR KARAR”-
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin “sünnet” raporunu kabul etmesini de eleştirerek, “Bu fevkalede yanlış bir adım. İnsanların inançlarıyla ilgili konularda neye inanacağına ya da inanmayacağına parlamentolar, siyasiler, hükümetler, birlikleri, uluslararası örgütler karar veremez. AB’nin kendi müktesebatıyla, Avrupa değerleriyle, din ve vicdan hürriyetiyle çatışan bir karardır. Daha öncede Almanya’da bazı mahkemeler bu noktada kararlar verilmişti, bu kararlar itirazlar üzerine düzeltilmişti. Bu sakat anlayış, Avrupa’nın en önemli kurumları tarafından da kabul görebiliyor. Bu açık bir şekilde din ve vicdan özgürlüğüne müdahaledir. Hukuki değildir, kabul edilmez bir yaklaşımdır” diye konuştu.
http://www.gercekgundem.com/?p=569784

